14 Ağustos 2011

"Sevgili" alıntılarımın bir kısmı.

"Onunla her şeyi paylaşmak zevkinden mahrum kalınca, hiçbir zevki tatmamaya karar verdim."


"...seni tanımadan önce güzel olduğumu bilmiyordum hayır biliyordun bilmeseydin bana yaklaşmazdın seni güzel bulduğum için sana yaklaştım Selim hayır evet hayır anlaşamazdık..."


"...senin masallarını yaşamak istiyorum senin dışındaysa gerçekler dediğin şeyleri yaşamak istemiyorum..."


"Şimdi gitmek isterdim. Özür dilemek, kendimi olduğu gibi bırakmak isterdim. Ne yazık bütün bunları gerçekleştirecek gücüm yok. Düğümler, istenildiği anda çözülmüyor. Bir söylemekle açılmıyor kapılar."


"Kendi kendime konuşurken bile onun hoşuna gitmeğe çalışıyordum, ara sıra ellerimin bulaşığıyla gidip onun uyuyuşunu seyrediyordum, demek onu seviyordum, demek onu seviyorum diyordum kendi kendime."


"Ve ben senin bilgisizliğinin artmasına izin verdim. Fakat hiçbir şeyi unutmadım. Ve hepsini aklıma yazdım. Ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artısın. Ve sonunda artık dayanamıyorum diyebilmek için ben de bu oyunu oynadım sana."


" "Bir zamanlar seni sevmiştim. Ve sevgiyi senin suretinde yaratmıştım." Boşta kalan elini göğsüne götürdü: "Bu kalbin, birini sevmeğe ihtiyacı vardı. Ve sen bunu anlamadın. Ve bana eziyet ettin. Ve eziyet ettiğini bilmedin. Göz yaşımı silmedin." "


"Beni yaşatmadı aslında. Benimle birlikte yaşamadığı için."


"Şimdi, oldukça vaktim var düşünmek için. Bir de geçmişim olmasaydı, çok rahat edecektim."


" "Bütün cephelerde yara alsaydım kolaydı albayım." diye sözlerine devam etti, bir süre sustuktan sonra: "Beklemediğim yardımlar aldım albayım, yani ihanete uğradım." "


"Sen yaşadığım bir gerçek misin? Yoksa, bir zamanlar yaşamış olduğum bir rüya mısın? Yoksa, ikisi de değil misin?"


"Sert köşelere çarpmaktan yorulan aklımın durgun ve sürekli bir aşk içinde ancak seninle dinleneceğini biliyorum."


"İşte gün durgun, hava ağır. Artık yeni bir şey olamaz. Olabilecekleri bile bitirdik. Biraz uyuyalım: yattığımız yerde, bir durumdan başkasına geçelim."


"İstiyor ki, beni bırakıp gittikten sonra ne zaman gözlerimi kapasam Bilge'nin yüzünden başka bir hayal görmem mümkün olmasın. Bir daha da bana dönmeyecek albayım ve ben artık nereye baksam Bilge'nin yüzünü göreceğim. Bana imkansızlıkları tanıtan yüzünü."


"...demek ki ben şimdiye kadar ormanın kıyısındaymışım, dedim. Hiçbir yere gitmemişim. Gidememişim, daha doğrusu. Oralarda, belki de bilme tutkumun, bu tutkumdan doğan heyecanımın ve merakımın içinde, öylece dolanıp durmuşum."


"Ama gözleri kalıyordu orada; iki nokta, bir süre daha hiç kımıldamadan,  boşluğu ve karanlığı derinleştire derinleştire, kor gibi yanıyordu."


"Hiç kuşkusuz, bu yüzden asla dokunamazdım ona."


"-Oyunlarıma katlanacak kadar sevmiyor musun beni?
-İtiraf etmeliyim ki, seviyorum."


"Birden senin bir sözün geldi aklıma ve birden ölüm filan anlamını kaybetti. Birden senin yanında olmak istedim. yalnız bunu istedim. Ben de ölümcül bir hastalığa tutulsam dedim, bu hastalığa tutulduğumu bilsem, bu ölümcül hastalık yüzünden her şey anlamını kaybetse dedim, korkularımdan bile kurtulsam dedim.. Ve artık her şey bana vızgelse dedim, hemen ona gitsem dedim.."


"Coşkun bir yere gidemez. Bunu kendisi de biliyor. Çünkü ona söylemiştim! Bir yere gitmiyorsun Coşkun! demiştim. Bunu kendisine çok söylemiştim. Coşkun! demiştim, bir yere gitmiyorsun! Gitmeyeceğini biliyorum Coşkun.."


"Hayır, gerçekten ölmedi; çünkü ben yaşayamazdım ölseydi. Bunu biliyordu. Bu kadar yakınımda olduğunu bilmiyordum, ama, sen bir yerde var olursan yaşayabilirim ancak demiştim."


"Yaşamam için, onun her an var olması gerekliydi. Başka türlü düşünseydim ölmüştüm şimdi."


"Şimdi onu nasıl inandırabilirim bütün bu süreyi onunla birlikte yaşadığıma? Onu unutmuş gibi yaşarken onu düşündüğüme? Anlamaz, görünüşe kapılır, anlamaz. Başkasına rastladığım için, bu yeni ilişkinin her şeyi unutturduğunu düşünür. Oysa her şeyi hatırlıyorum; tavan arasına çıktığı gün bu elbiseyi giydiğini bile."


"İkimiz artık dünyanın sonuna gidebilirdik: Bir günümüz vardı."


"Çaresizlik yüzünden birçok şey anlamını kaybediyor. Sen olmadıktan sonra sana yazılan mektup ne işe yarar?"


"Seni sen olarak yaşamak istiyorum."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder