30 Haziran 2011

Tehlikeli Oyunlar'dan.

"Kendi kendime konuşurken bile onun hoşuna gitmeğe çalışıyordum, ara sıra ellerimin bulaşığıyla gidip onun uyuyuşunu seyrediyordum, demek onu seviyordum, demek onu seviyorum diyordum kendi kendime."


"Sen yaşadığım bir gerçek misin? Yoksa, bir zamanlar yaşamış olduğum bir rüya mısın? Yoksa, ikisi de değil misin?" 


"Sert köşelere çarpmaktan yorulan aklımın durgun ve sürekli bir aşk içinde ancak seninle birlikte dinleceğini biliyorum."


"Ben bir aydır prova yapıyorum, gene de seni görünce ne yapacağımı şaşırdım. Sen nasıl oluyor da hep aslına sadık kalabiliyorsun? Neden hiç şaşırmıyorsun?"

2 yorum:

  1. Tehlikeli Oyunlar'ı mı okuyorsun cidden? Harikasın. Gelecek senin :)

    Bir ara benim bloga uğra, mim işine bulaştırdım seni.

    YanıtlaSil
  2. Yorumu görmeden bloguna girip yazıyı okumuştum ki, sonunda kendimi gördüm. :)

    Tehlikeli oyunları okuyalı aylar oluyor, Oğuz Atay hayatımın bir parçası olmuş durumda, bütün kitaplarını aldım ve bitirmek üzereyim. Nasıl bir mutluluk duyuyorum bilemezsin. :)

    Mimine en kısa zamanda cevap vereceğim, beni böyle güzel bir mime bulaştırdığın için teşekkürler gerçekten. :)

    YanıtlaSil